İridotomi,
irise (gözün renkli kısmı) lazerle delik açma işlemidir. Bu işlem neden
yapılır? Gözün arka tarafında bulunan göz içi sıvısının, ön tarafa geçip gözden
dışarı tahliye edilmesi gerekir. Glokom hastalığının tipine göre, bu göz içi
sıvısı ön tarafa geçemeyip gözün üzerinde birikir ve göz sinirleri üzerinde
baskı oluşturur. Bu durum, göz tansiyonunun yükselmesine sebep olur. İridotomi
denen işlemle, gözün ön tarafından arka tarafına bir delik (kanal) açılır ve
göz içi sıvısının buradan tahliye edilmesi amaçlanır.
İridotomi
riskli midir, riskleri nelerdir?
Tıp için
konuşacak olursak, yuttuğunuz basit bir aspirin bile çeşitli riskler taşır.
Kullandığımız göz damlalarının da riski vardır. Hatta gündelik hayatımızda
yediğimiz bir elma bile risk taşır. Doğal olarak göze yapılacak bir dış
müdahalenin hiç risk taşımaması söz konusu olamaz. Bu riskler; operasyon
sırasında veya sonrasında olabileceği gibi, kalıcı körlük de olabilir. Tabii bu
sizi korkutmasın. İridotomi işlemi, çoğunlukla sorunsuz bir şekilde yapılıyor.
Bahsettiğim risklerin gerçekleşme oranı, dünya genelinde de Türkiye’de de çok
çok düşük. Ben bu işlemi yaptırmadan önce, bu riskler konusunda epeyce
çekinceliydim ve eczacı bir arkadaşımın da beni yanlış yönlendirmesi sonucu,
yaklaşık iki sene kaçtım. O dönem ben de hastalığıma dair yeterli bilgiye sahip
değildim, bunun da etkisi oldu. Sonradan yaptığım araştırmalar ve hekimimle
konuşmalarım gösterdi ki, iridotomiye dair sayılan riskler, milyonda bir bile
olsa gerçekleşme olasılığı bulunduğundan, istatistiki bilgi olarak sıralanır ve
hastayla da paylaşılırmış. Yani evet, iridotominin de elbette riski var ama
korkmayı gerektirmeyecek oranda düşük. Şöyle söyleyeyim; ben sağ gözümde sorun
yaşıyor olmama rağmen, ileride herhangi bir sorun olmaması açısından tedbir
amaçlı sol gözüme de gönül rahatlığıyla bu işlemi yaptırdım.
Nasıl
oluyor, nelere dikkat etmek gerekir?
İridotmiye
geçmeden önce göze bir damla damlatılır. Bu damla, göz bebeğinin küçülmesini
sağlar. Damlanın etkisinin görülmesi için bir süre beklenir. Sonra iridotomi
odasına geçilir. Gözü uyuşturmak için bir damla daha damlatılır. Daha sonra
gözün içine, lens gibi bir alet yerleştirilir. Gözünüz uyuşturulmuş olduğu
için, herhangi bir acı hissetmezsiniz, hiç korkmayın. Tıpkı tansiyon ölçümü
yapan veya göz muayenesi yapan cihazlar gibi bir cihazla yapılır iridotomi. Aynen
tansiyon ölçümünde olduğu gibi çenenizi ve alnınızı cihaza yerleştirirsiniz.
Cihazın diğer tarafında oturan hekiminiz size aşağı, yukarı, sağa, sola bakmanızı
söyler. Daha sonra bir noktada sabitlersiniz gözünüzü. İşlem başladığında, yani
o lazer gözünüze ilk vurduğu anda, “tak” diye bir ses duyarsınız, hatta
gözünüze vurulduğunu hissedersiniz. Sakın korkmayın. Parmağınızla elinize
vurduğunuzda aldığınız çarpma hissi gibi bir şeydir o. Bu ikisine hazırlıklı
olduğunuzda, canınızın hiç yanmayacağını, acı duymayacağınızı göreceksiniz.
İşlem, 15-20
dk kadar sürüyor. Bittiğinde, aşırı yüksek miktarda ışığa maruz kaldığınız için
bir süre görmekte zorlanabilirsiniz. Bende böyle olmuştu örneğin ama bir başkası
herhangi bir görme sorunu yaşamadığını söylemişti. Bu da kişiden kişiye
değişiklik gösterebiliyor yani. Bir saat kadar sonra tekrar tansiyonunuz
ölçülür. Eğer tansiyon normalse, hastaneden/muayenehaneden çıkıp gidersiniz.
Gündelik yaşamınıza olumsuz bir etkisi olmaz. Bende görüntünün normale dönmesi,
birkaç saati bulmuştu. Hatta bir süre sepya tonunda görüyordum etrafı. Bu da
herkeste olan bir durum değil.
Hekiminiz
size bir damla verecek iridotomi sonrası. Bu damla, gözün enfeksiyon kapmasını
önlemeye yarıyor. Damlanızı aksatmadan kullanın. Benim kullandığım damla üçüncü
günde görme sorununa neden olduğu için kesmek zorunda kaldık. Bunun sonucunda
da gözüm enfeksiyon kaptı. Şikayetimi anlattığım asistan hekim, gözün mikrop
kapmış olabileceğini söylediği halde herhangi bir tedavi uygulamayınca, o enfeksiyon
diğer gözüme de sıçradı. Şikayetim üzerine tekrar hastaneye gittiğimde durum
fark edildi ve bu kez enfeksiyon giderici bazı damlalar verildi. Yaklaşık 15
gün kadar sonra enfeksiyondan kurtulabildim.
Kesin çözüm
müdür, tansiyon yükselmesi son bulur mu?
Daha önceki
yazılarımda da söylediğim gibi, tıpta hiçbir şeyin kesinliği yoktur. Yapılan
her türlü işlem, kullanılan her türlü ilaçlar, tamamen kişiye özel sonuçlar
verir. İstatistikler, dar açılı glokomda iridotominin başarı oranının yüksek
olduğunu gösteriyor. Eğer şanslıysanız, iridotomi sonrası tansiyonunuz
dengelenmeye başlar. Olumlu sonuç verememesi de mümkün elbette; tıpkı bende
olduğu gibi.
İridotomi
yapıldıktan 48 saat kadar sonra, yine çok aşırı yükselmiş bir tansiyonla gittim
hastaneye. Öncesinde Diazomid adlı hapı kullanıyordum. İridotominin ardından
kesmiştik hap kullanımını. Tansiyonun yükseldiğini gören hekimim, “Keşke birden
kesmeseydik” diyerek, Diazomid’e yine devam etmemi, ancak azaltarak kesmemi
istedi. Öyle yaptım. Bir süre iyi giden tansiyonum, bir ay kadar sonra yine
50-60 gibi değerlere fırladı. Bunun nedeni, işlemin bir işe yaramaması veya
hekim hatası değil, tamamen benim gözümün anatomik yapısıyla ilgili. Nitekim
birkaç ay sonra ALPİ (Argon Laser
Periferal İridoplasti) denen bir başka lazer operasyon yapılacaktı. O bile işe
yaramadı, cerrahi operasyon gerekebileceğini söyledi hekimim.
Kendi
yaşadığımı, bir deneyimi aktarmak için paylaştım sizlerle. Yani iridotomi de,
tıpkı diğer tedavilerde olduğu gibi bir hastada son derece olumlu sonuç
verebiliyorken, bir başka hastada hiçbir işe yaramayabiliyor. İridotomi
yaptırdıktan sonra göz tansiyonu hiç yükselmemiş hastalarla tanıştım. Bende
olduğu gibi bir işe yaramadığını söyleyen de bir hasta oldu.
Eğer doktorunuz
iridotomi yapılması gerektiğini söylemişse, hiç korkmadan ve çekinmeden
yaptırın. Aksi durum, sizin için daha kötü sonuçlar doğurabilir.